1 Ocak 2009 Perşembe

BİN DEFA DİKKAT

Askerlik görevimi ifa ederken Doğu Karadenizin sonlarına doğru bir ilçede J.Bl.K.lığında görevliydim.Terhisime iki ay kadar kalmıştı.Yazıhanede telsizin başında idim.Her üçüncü çeyrekte çevrime çıkar ileti alışverişinde bulunurduk.

Telsiz odamızın tam köşesinde idi.Sol tarafımdaki pencereden ana caddeyi çok iyi görebiliyordum.Oda kapısının hemen yanında Komutanın postası Er Nuri(Gerede’li) oturuyordu.Uzman Çavuşum da masasında yazı yazıyordu.

gün Alay Komutanımızın denetlemeye geleceğini biliyorduk.Ben çevrimde iken Alay Komutanımızın bölüğümüze girdiğini görmeme rağmen Uzman Çavuşuma bunu söylemem gerekirken ihmal ettim ve söylemedim.Aradan iki dakika geçmeden Alay komutanımız yazıhanenin kapısının önüne geldiğini gördüm.Er Nuri Uzman Çavuşumuzun dikkatini çekmesi gerekirken yerinden bile kalkmadan sessizce duruyordu.Bu sırada ben dikkat çekmem gerekirken alaydan mesaj almakta olduğum için ben de sessiz kaldım.Alay Komutanımız Nuri’nin kulağından tutarak yukarıya kaldırdı.”Neden DİKKAT “ çekmedin dedi.Nuri!nin adeta dili tutulmuştu.Hiç bir şeye cevap vermiyordu.Alay Komutanımız Nuri!ye “şimdi aşağıya denizin kenarına inip bin defa dikkat diye bağıracaksın” dedi.Alay Komutanımız gideli beş dakika olmuştu.Nuri dikkat çekmeye devam ediyordu.İkinci kattan Nuri’ye seslendim ve kaç tane oldu dedim.Bana dört parmağını gösterdi.Yani 400 oldu demişti.Yeter Alay komutanı gitti demişsemde nuri yüz defa daha dikkat….dikkat…demişti.

Aslında o suça gerçekten bende ortaktım.Belkide ben daha çok suçluydum.Ama Alay Komutanımız hakikaten baba adam olduğu için Nuri’yi yalnız cezalandırmıştı.

Hiç yorum yok: